I participated CERN International High School Programme on 7-20 July 2019 in Geneva. Let’s read my blog…
CERN TEACHER PROGRAMME EXPERIENCES
When I received that e-mail, informing about my admittance for the International High School Teacher’s Workshop in fortnight CERN, I felt so happy. As a teacher, who had already taken part in many educational organizations around the world before CERN, I had always found it really exciting to visit CERN someday. At the end of the workshop, I expectedly concluded that it was not unavailing.
After flying to Switzerland, I arrived in CERN, in the afternoon, the 7th of July. This great experience for a fortnight began with Jeff Weiner, the supervisor of the program, and his assistant Anja Horvat’s warm welcomes and smiling faces. CERN, a very big campus established in a wide area, shares its border both with France and also with Sweden. Though it looked so complex at first view, I had an opportunity to discover the giant laboratory of CERN through a game called treasure hunt.
I had some furthermore information on programs CERN organizes for teachers, thanks to Jeff’s presentation. The program included lectures and focus group trainings in the class, workshops and trips to laboratories or units of the collider. We all had lectures on specific subjects such as particle physics, particle accelerator, errors and uncertainty factor in particle physics, particle detectors, exploration of The Higgs Boson, medical practices, The CMS (The Compact Muon Solenoid) Detector, data centre and computer applications, anti matter and engineering applications during the program. The lectures were delivered by important and respectable scientists who serve both in particular units of CERN and at some prestigious universities around the world. Since I had already read some articles on particle physics in Turkey, I could comprehend subjects easily in CERN.
I would love to mention something about The LHC (Large Hadron Collider). The most giant machine ever made so far, this is also the biggest and most powerful particle collider that follows a line along 27 km, 100 meters below the ground. And now there is another really huge machine, The FCC (Future Circular Collider). When completed, it will follow a circular line of exactly a hundred kilometres length and a part of it will cross under the Lake of Geneva. All these things they plan and do there in CERN are just fascinating. When thinking about our planet’s future, it was really encouraging for me to meet people talking about science every corner, even in the cafeteria.
The most significant moment I had during the program was our trip to The CMS Detector. This giant detector I saw by going down under the ground in 100 meters depth, was really fascinating. The exploration of The Higgs Boson, probably the most important scientific event in this century, was once reexamined here. This trip was actually like reliving that moment somehow. To meet some respectable scientists there, who contribute to this project from METU, Boğaziçi and Çukurova Universities, also made me so proud. Just before this trip to The CMS, David Barney, who devoted his all life to this Project and also found his life partner there, gave a presentation on this collider. The last reflection of the presentation was truly significant: “It’s been 25 years and there are still many things to learn and do. As teachers, you all can make difference for humanity by educating young engineers and scientists. “Yes! We all must contribute to the development of humanity and that story fairly impressed me.
There was not only education, in CERN. There were also bowling and pizza days, swapping traditional gifts from different countries, treasure hunt game around Geneva, relaxing with live music, cheese fondue and talking about educational issues of different countries… It was a great program organised carefully with all details. And one more thing I should not skip that is Dave and Laura, a couple coming from Canada for us. The founders of Perimeter Institute, this lovely couple organised workshops during a whole day. I lost track of time while participating in the workshops. Those workshops were actually inspiring for us, as teachers. If we could teach like that in our classes, I don’t think any student would feel bored. I would love to appreciate them for their contribution to the program and teaching materials and resources they brought us. Those workshops, organized perfectly to provide a great environment for learning, were held in S’cool Lab where, Jeff said, was his dearest.
Although the main mission of the CERN Project is actually conducting research in particle physics, there have also been some unique inventions and discoveries so far. For example, invention of “web” by Tim Berners- Lee and touch screen innovation are just some of these achievements. As someone who has breathed the air in CERN, I know there is no surprise to that these milestones have been found there.
The 45 teachers, from 6 different continents were gathered into 9 different focus groups. Each group prepared a report on their specific subjects and submit it at the end of a 70 hours training program. We presented arguments for teaching methods in each of our fields. My group presented “anti matter” subject. As an IT teacher, I also gave a brief speech on how to teach anti matter subject to students by using information technologies. The program came to an end with a certificate ceremony. Now I also have that exclusive competence to be an ambassador of CERN. I would profoundly love to express my appreciation for this perfect experience to everyone in CERN beginning with Jeff, the creator of the program. Finally, the excellent colleagues from all over the world, I hope to see you again. I will miss you much.
CERN ÖĞRETMEN PROGRAMI DENEYİMLERİM
CERN Uluslararası Lise Öğretmenleri Çalıştayına kabul edildiğime dair maili aldığımda çok sevinmiştim. Şu ana kadar birçok uluslararası öğretmen programına katılan biri olarak bu program yıllardır beni heyecanlandırıyordu. Program sonunda bu heyecanın boşa olmadığını gördüm.
7 Temmuz’da Cenevre yolculuğum başladı ve öğleden sonra CERN’e ulaştım. İki haftalık bu muhteşem deneyim program yöneticisi Jeff Weiner ve asistanı Anja Horvat’ın güler yüzüyle başladı. CERN, bir tarafı İsviçre bir tarafı da Fransa sınırında olan büyük bir yerleşkeydi. Hazine avı oyunuyla başta bana karma karışık olan bu dev laboratuvarı öğrenme fırsatı elde ettim.
CERN öğretmen programları hakkında Jeff’in bilgilendirme sunumları ile daha detaylı bilgi sahibi oldum. Program dersler, atölyeler, geziler, odak grup çalışmaları ile yürütülmekteydi. Program boyunca parçacık fiziği, parçacık hızlandırıcılar, parçacık fiziğinde hatalar ve belirsizlikler, parçacık dedektörleri, Higgs bozonu keşfi, medikal uygulamalar, CMS dedektörü, veri merkezi ve bilgisayar uygulamaları, antimadde, mühendislik uygulamaları gibi dersler aldık. Tüm bu eğitimler CERN’de ve dünyanın saygın üniversitelerinde görev yapan bilim insanları tarafından verildi. CERN’e gitmeden önce parçacık fiziği hakkında okumalar yapmıştım. Bu sayede konuları daha kolay anlayabildim.
Sizlere Büyük Hadron Çarpıştırıcısından (LCH) bahsetmek istiyorum. Yerin 100 metre altında ve yaklaşık 27 km’lik bir hat olan dünyanın en büyük ve en güçlü parçacık çarpıştırıcısı şimdiye kadar inşa edilmiş en büyük makine. Ve sırada Future Circular Collider (FCC) var. Bir kısmı Cenevre Gölünün altından da geçecek olan FCC tam 100 km uzunluğunda olacak. CERN’de yapılanlar ve planlananlar gerçekten heyecan verici. Kafeteryada bile sürekli bilim konuşan insanları görmek dünyamızın geleceği adına da beni çok umutlandırdı.
Program boyunca beni en çok etkileyen CMS dedektörü gezisiydi. Yerin 100 metre altına inerek gördüğüm bu dev dedektör gerçekten büyüleyiciydi. Yaşadığımız yüz yılın belkide en önemli keşfi olan Higgs Alanı burada doğrulanmıştı. Aslında bu gezi tarihe tanıklık etmekti. Ülkemizden de Boğaziçi, ODTÜ ve Çukurova Üniversitelerinin bu projeye katkı sunması beni ayrıca gururlandırdı. CMS gezimizden hemen önce David Barney bu dedektörü anlatan bir sunum yaptı. Hayatını bu projeye adayan Barney, eşiyle de CERN’de tanışmıştı. Ve sunumunun son yansısı beni gerçekten çok etkiledi: “25 yıl oldu ve hala yapacak/öğrenecek çok şey var. Siz öğretmenler yetiştireceğiniz mühendisler, fizikçiler ve teknikerlerle yeni bir dalga yaratabilirsiniz”. Evet, hepimiz insanlığa katkıda bulunmalıydık ve bu hikaye beni fazlasıyla etkilemişti.
Sadece eğitim yoktu tabi. Bowling ve pizza günü, ülkelere özgü hediye değişimi, Cenevre’de hazine avı oyunu ve yorgunluğumuzun canlı müzik-cheese fondue ikilisi ile atılması, ülkelerin eğitim gündemlerine yönelik sohbetler… Her anı en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş muhteşem bir programdı. Ve bizler için Kanada’dan gelen Laura ve Dave’den bahsetmemek olmaz. Perimeter Institute kurucuları olan bu mükemmel çift ile bir gün boyunca atölyeler yaptık. Günün nasıl geçtiğini anlayamadım. Aslında bu atölyeler biz eğitimciler için de ilham vericiydi. Derslerimizi bu şekilde işleyebilirsek hiçbir öğrencinin derste sıkılacağını düşünmüyorum. Kendilerine de programa katkıları ve bizler için getirdikleri mükemmel kaynak kitaplar ve CD’ler için teşekkür ederim. Bu atölyeler Jeff’in göz bebeğim dediği S’cool Lab’da yapıldı ve gerçekten mükemmel tasarlanan bir öğretim ortamı olduğunu söylemeliyim.
Misyonu parçacık fiziğini araştırmak olan CERN, dokunmatik ekranın bulunması, parçacık fiziği temelli medikal araştırmaların yapılması ve Tim Berners-Lee tarafından web’in bulunması gibi önemli başarıların da ortaya çıktığı yer. Bu havayı teneffüs eden biri olarak bu kilometre taşlarının burada bulunması sizi hiç şaşırtmıyor.
Programa 6 farklı kıtadan katılan 54 öğretmen, 9 farklı odak gruba ayrıldık. Her grup 70 saatlik bu programın sonunda belirlenen konularda bir rapor yazdı ve sunum yaptı. Sunumlarda ilgili konuların öğrencilere nasıl aktarılacağı işlendi. Benim grubum da antimadde konusunu sundu. Bir bilişim öğretmeni olarak ben de antimaddeyi öğrencilere anlatırken bilgisayardan nasıl yararlanılabileceğine dair kısa bir sunum gerçekleştirdim. Program sertifika töreni ile son buldu. Artık ben de bir CERN elçisi olma ayrıcalığını yaşıyorum. Bu muhteşem programın yaratıcısı Jeff başta olmak üzere, bizlere bu şansı tanıyan CERN’e kalpten teşekkürlerimi sunuyorum. Son olarak dünyanın farklı yerlerinden gelen mükemmel öğretmenler, umarım bir gün tekrar görüşme şansımız olur. Sizleri çok özleyeceğim…
Basından; https://www.sabah.com.tr/egitim/2019/07/10/turk-ogretmenler-cern-yolcusu
https://meslegimhayatim.meb.gov.tr/haber/turk_ogretmen_cern_de
https://theworldnews.net/tr-news/turk-ogretmenlerin-buyuk-basarisi